back button BACK TO PRESS

Küresel tatlı su balıklarının azaldığı bir dönemde kayıp leopar sazanının

Türk bilim insanları Re:wild ve SHOAL'un en çok aranan kayıp balıklar listesinde bulunan ikinci türü de korumak için harekete geçti

For immediate release, January 08, 2024

Scroll to the top

[English]

Resimleri indirin

Tatlı su balıklarının %25'inin neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu haberlerinin hemen ardından, Türk bilim insanları Dicle Nehri'nin Türkiye bölümünde sazangiller familyasına mensup benekli bir balık türü olan leopar sazanını (Luciobarbus subquincunciatus) yeniden keşfetti. Bilimsel olarak en son 2011 yılında bildirilen bu tür, Re:wild ve SHOAL'un dünyanın en çok aranan kayıp balıklar listesinde yeniden keşfedilen ikinci balık türü oldu. Bu listenin ilk türü olan Batman Bantlı Çöpçü Balığı, 2021'in sonlarında yine aynı ekip tarafından Batman Çayı’nda bulunmuştu.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan ve keşif ekibinde yer alan Doç.Dr. Cüneyt Kaya, "Soyu tükenmek üzere olan bir türün tüm zorluklara rağmen hâlâ neslini devam ettirdiğine şahit olmak gerçekten çok özel bir duygu" diyor. "Bu yeni bir tür keşfetmekten bile daha heyecan verici çünkü nadir bir türe ikinci bir şans verebileceğimiz anlamına geliyor. Hem Batman Bantlı Çöpçü Balığı hem de şimdi leopar sazanı ile birlikte, hiçbir türün yok olmamasını sağlamak adına koruma çabalarını harekete geçirme yükümlülüğümüz var."

Leopar sazanı bir zamanlar Türkiye'nin güneydoğusundan Suriye'nin doğusuna ve İran'dan Irak'a kadar uzanan Dicle-Fırat nehir sisteminde bol miktarda bulunuyordu. Ancak son otuz yılda yasak avcılık, kirlilik, habitat tahribatı ve baraj inşaatları türü yok olmanın eşiğine getirdi. Yerel balıkçılardan gelen kanıtlar balıkların hala orada olabileceğini düşündürüyordu, bu nedenle Kaya ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde Dr.Öğr.Üyesi olan Münevver Oral, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü (Ankara) ve Şırnak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün de işbirliğiyle arama çalışmalarına başladı.

Ekip işe, türün daha önce nerede bulunduğuna dair bilimsel literatüre bakarak başladı. Ancak bu veriler Dicle Nehri'nin Türkiye sınırlarında kalan bölümünde dokuz baraj inşa edilmeden önce toplanmıştı. Barajlar suyun akış rejimini değiştiriyor ve rezervuarların dibinde biriken soğuk su dip savaklar vasıtasıyla ara ara nehrin aşağısına bırakılıyor. Soğuk suyun salınımıyla birçok tatlı su balığını daha sıcak sulara doğru itiyor, bu nedenle ekip stratejisini balıkların sıcak suyun bulunduğu bölgelere doğru barajlardan daha aşağılara bakacak şekilde organize etti.

Kaya ve Oral’ın bölgede geröekleştirdiği iki keşif gezisinin ikincisinden sadece birkaç gün sonra, yerel balıkçı Mehmet Ülkü'den bekledikleri görüntülü aramayı aldılar: 20 inçlik (50 santimetre), 4,4 kiloluk (2 kilogram), göze çarpan siyah benekleri olan bir balık yakalamıştı.

Ülkü, Şırnak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nde Su Ürünleri Mühendisi olarak görev yapan Rıdvan Hüsem ile birlikte, balığı gece boyunca sürekli oksijen verilen bir tankta canlı tutarken, Antalya'da risk altındaki türlerin listelendiği bir toplantıda olan Kaya ilk uçuşla Van'a gitti, ardından yaklaşık altı saat süren yolculuğun sonunda türün bulunduğu Cizre'ye ulaştı. Müjdeli haberi alır almaz Rize'den yola çıkan Oral ise gece boyunca 11 saatten fazla yolculuk yaparak Cizre’ye ulaştı. Geldiklerinde Ülkü ağlarına 20 cm boyunda ikinci bir leopar sazanını daha sağ salim yakalamıştı.

Oral şunları söyledi: "Bu harika balığı doğal habitatında canlı görmek için her şeyi bırakıp dünyanın öbür ucuna bile gidebilirdik. Hiç bu kadar güzel ve sakin bir balık görmemiştim. Bu hikaye yeniden bir keşif olmasının yanında, aynı zamanda tüm çevresel faktörlere rağmen biyoçeşitliliğimizin kaybolmadığına dair umudumuzun da canlı kalması anlamında önemliydi. Leopar sazanı ve yaşam alanını paylaştığı diğer birçok tatlı su balığı türünü korumak için hala bir şansımız var."

Kaya ve Oral, iki balığın fotoğraflarını çekip gerekli verileri aldıktan sonra, Şırnak İl Tarım ve Orman Müdürü Oktay Sezgin ve ekibinin de katılımıyla balıkları güvenli bir şekilde doğaya, Dicle Nehri’ne bıraktı.

Ülkü şunları belirtti: "Doğal mirasımızın korunmasında hepimize düşen bir rol var, ve ben de yıllardır süre gelen balıkçılık tecrübemi kullanarak leopar sazanının yeniden keşfedilmesine yardımcı olduğum için gurur duyuyorum. Bu türün gelecekte de korunması için diğer balıkçıların eğitilmesi ve bilimsel bilgi ile yerel uzmanlığın bir araya getirilmesi gerekiyor."

Kaya ve Oral, Dicle Nehri'ni ve zengin biyolojik çeşitliliğini korumak için bu yeniden keşfi örnek bir çalışma olarak kullanarak, balıkçılar ve öğretmenler için doğal hayatın korunması, biyoçeşitliliğin önemi konularında bir dizi seminer düzenlemeyi planlıyor. Ayrıca leopar sazanının mevcut popülasyon yoğunluğunu ve yayılış alanını daha iyi anlamayı umuyorlar.

Kasım 2023'te, Uluslararası Doğa Koruma Birliği, gezegendeki tatlı su balıklarının güncellenmiş bir değerlendirmesini yayınladı. Bu değerlendirme barajların ve nehirlerden su alımının tatlı su balıklarının %45’ini tehlikeye soktuğunu ortaya koymuştur. Dicle Nehri'nin Türkiye bölümünde inşa edilen çok sayıda baraj yalnızca leopar sazanını etkilemekle kalmıyor, aynı havzada dağılım gösteren diğer sucul türleri de etkiliyor. Diğer yandan, Cizre'de iki leopar sazanının bulunduğu yere çok yakın bir noktada yeni bir baraj inşa ediliyor.

Re:wild ve SHOAL tatlı su balıkları koruma programı yöneticisi Harmony Patricio, "Tatlı su ekosistemleri gezegenimizin genel sağlığının korunmasında muazzam bir rol oynamaktadır," dedi. "Tehditlerin ele alınması ve bu ekosistemleri ayakta tutan biyolojik çeşitliliğin korunması, iklim ve biyolojik çeşitlilik kaybı krizlerinin çözülmesi için kritik öneme sahiptir ve insan refahı için gereklidir. Leopar sazanının yeniden keşfinin bu bölgede tatlı su biyoçeşitliliğini koruma çabaları için ilham verici bir katalizör görevi göreceğini umuyoruz."

"Kayıp Balıkları Arama Projesi," Re:wild'ın "Kayıp Türleri Arama" programının tatlı su balıklarına odaklanan bir parçasıdır. Re:wild ve Synchronicity Earth'ün bir programı olan Re:wild ve SHOAL, bireyleri ve kuruluşları en az 10 yıldır bilimsel olarak belgelenmemiş tatlı su balığı türlerini aramaya teşvik etmek ve böylece bu türleri yok olmanın eşiğinden döndürmek için koruma programları uygulamaya koymak amacıyla 2021 yılında "Kayıp Balıkları Arama" projesini başlattı. Re:wild ve IUCN-SSC Tatlısu Balıkları Uzman Grubu ile işbirliği yapan SHOAL, şu anda bilim dünyası için kayıp olan 300'den fazla balık türünü içeren bir listeye sahip ve amaçları o listedeki tüm balıkların bulunarak doğada sürdürülebilir bir şekilde varlıklarını devam ettirebilmelerine katkı sağlamaktır.

Ek alıntılar

Christina Biggs, Re:wild kayıp türler sorumlusu
"Kayıp Türleri Arama programının yok oluşları önlemede başarılı olabilmesi için Münevver & Cüneyt gibi alanında uzman, ülke içindeki bilim insanlarını desteklemeliyiz. Onların yetenekleri ve adanmışlıkları, Türkiye'nin biyoçeşitliliğinin değerini anlamaları örnek teşkil ediyor. Bunun diğer ortaklar için de bir örnek teşkil etmesini ve onları kendi bölgelerindeki kayıp türleri arama çalışmalarına katılmaya teşvik etmesini umuyoruz."

Mike Baltzar, SHOAL Mali Direktörü
"IUCN Kırmızı Liste'de yer alan tatlı su balıklarının %25'inin neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu yönündeki son açıklama, acil ve etkili koruma çalışmalarına duyulan acil ihtiyacı vurgulamaktadır. SHOAL bu zorluğun üstesinden gelmek için var ve Batman Bantlı Çöpçü Balığının yeniden keşfinin yıldızları Münevver ve Cüneyt'in ikinci bir kayıp türü bulmak için inisiyatif ve özveri göstermelerinden heyecan duyuyoruz! Doğal yaşamın korunması dünyasında bunun gibi olumlu haberlere nadiren rastlanır ve yeni kitleleri koruyucu çevreye çekmek için oldukça teşvik edici olabilir. Münevver ve Cüneyt'i başarılarından dolayı kutluyorum."

Julie Thomas, Synchronicity Earth'te koruma programları başkanı
"Münevver ve Cüneyt'in 12 yılı aşkın bir süredir 'kayıp' olan bu özel balığı yeniden keşfetmiş olmaları gerçekten harika. Kayıp Balıkları Arama Programı, bu gibi türlerin hayatta kalma şansını arttırmaya yardımcı olmak için kurulmuştur - leopar sazanı bulunduğuna göre, ona gelişme şansı verilmesini sağlamak için koruma stratejileri geliştirilebilir."

# # #

Fotoğraf: Leopar sazanı 2011 yılından bu yana bilim dünyasından kaybolmuş durumda. (Fotoğraf: Metin Yoksu)
Resimleri indirin

Re:wild
Re:wild, dünya genelinde biyoçeşitlilik krizine karşı mücadele eden ve vahşi yaşamı ile doğal alanları koruma odaklı bir uluslararası koruma kuruluşudur. Organizasyonun temel hedefi, nesli tehlikede olan türleri ve ekosistemleri korumak ve restore etmektir. Re:wild, insanlar ile doğal dünya arasında daha sürdürülebilir ve dirençli bir ilişki kurmayı amaçlar.

Leonardo DiCaprio ile birlikte bir grup tanınmış koruma bilimcisi tarafından kurulan Re:wild, yerli halkları, yerel toplulukları, etkili liderleri, sivil toplum kuruluşlarını, hükümetleri, şirketleri ve halkı ihtiyacımız olan ölçekte ve hızda korumak için bir araya getiren bir güç çarpanıdır. Rewild.org adresinden daha fazla bilgi edinin. rewild.org

 SHOAL
SHOAL, vahşi doğada nesli en çok tehdit altında olan tatlı su türlerinin yok oluşunu durdurmaya ve popülasyonlarını kurtarmaya yönelik küresel bir işbirliği girişimidir. Tatlı su türlerinin soyu, deniz ve karadaki akrabalarına kıyasla daha hızlı tükenmektedir ve bugün hayatta olan türlerin üçte biri yakında bir daha geri dönmemek üzere yok olabilir. Kararlı bir eyleme acilen ihtiyaç vardır ve SHOAL, Dünya'nın tatlı sularındaki yok olma dalgasını durdurmak ve nesli tükenmekte olan tür popülasyonlarını kurtarmak için gereken kritik ilgiyi göstermek, desteği artırmak, eylemi hızlandırmak ve yoğunlaştırmak için birlikte çalışan güçlü bir ortaklar topluluğu oluşturmaktadır. The Shoal'a şu adresten katılın shoalconservation.org.

Synchronicity Earth
Synchronicity Earth, küresel olarak tehdit altındaki türler ve ekosistemler için gözden kaçan ve yeterince finanse edilmeyen koruma zorluklarını ele almak için hareket eden İngiltere merkezli bir koruma yardım kuruluşudur.


Scroll to the top

Related News and Other Stories

What happens after a lost species is rediscovered? First, we celebrate. Then we get to work.

By Christina Biggs on October 30, 2024

What happens after a lost species is rediscovered? First, we celebrate. Then we get to work.

READ MORE
Sharks: Predators or Protectors?

By on October 24, 2024

Sharks: Predators or Protectors?

READ MORE